Kayıtlar

Temmuz, 2024 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Saçma sapan, Nasıl açıklayacağımı bilmediğim, Kısa hikayeler. Bölüm 1: bütün bir yol nereye gidiyor? - Vault Boy

Resim
Yazar: Vault boy Çöl... sabah sıcak, akşam soğuk. garip, bu yol hiçbir yöne doğru gitmiyor, hiçbir şey sona varmıyor sanki bir paradoksun içinde sıkışıp kalmışım gibi... Yanımda sadece bir av tüfeği var, güvenliği açık. Arabam ile açıklanamaz bir yolculuğa çıktım, Arkama bakıp duruyorum çünkü polis gelirse büyük ihtimalle beni yakalar ve ben bu durumdan korkuyorum, baya aç hissediyorum illa ki bir yer bulurum diye yola devam ediyorum ama hiçbir şekilde bu sıçtığımın yolunda bir dinlenme tesisi Bile karşıma çıkmıyor. Sürmeye devam ediyorum, çöl hala aynı, hiçbir yol kat edememişim gibi geliyor bana, her zaman olduğum yere geri gelip duruyormuşum gibi hissediyorum, kafayı yemek üzereyim... Derken bir polis arabasının farlarını ve seslerini duydum, sağ çekmemi istiyordu. Korkudan ağlayacaktım. Sağa çektim, Sonrada freni çektim. Polis de arabasını park etti, ve yavaşça arabasından indi bana doğru yaklaşıyordu, bende hemen av tüfeğini koltuğun altına sakladım ve tekrardan aynı ş...

ceset bölüm 2: Kafası olmayan bir cenaze töreni

Resim
L I L Y  Ö L D Ü LI L Y  ÖL D Ü LIL Y  ÖLD Ü LILY ÖLDÜ Cenaze töreni bu öğlen gibi oldu, hiçbir şekilde yağmur yoktu, sadece birkaç kişi siyah giyinmişti... Lily'nin en iyi arkadaşı Olivia, eski sevgilisi Charlie, çocukluk arkadaşı Chloe, Annesi, Babası ve Ben... Yavaşça tabutu yavaşça toprağın içine gömülüyordu, papaz dualar ediyordu, herkes suskundu, ama benim kafamın içine hala aynı... Silah sesi, bağırışlar, kan gölüne dönmüş masa altları, kanlı yüzüm, ağlama sesleri, sınıftaki panik, sonradan gelen ambulansın sesi, insanların şok içindeki beni "Hey! Kendine gel" ya da "iyi misin?" Diyorlardı ve beni kendime getirmek için her şeyi yapıyorlardı... Ben hiçbir tepki vermedim sadece öyle kalmıştım, taşa dönmüş gibiydim. Dün eve geldiğimde kıyafetlerimi kendim yıkadım, sonrada başka kıyafetlerimi giydim, yatağa uzandım... Tavana doğru bakmaya başladım, ne bir ses, ne Bir düşünce. Sadece tavana baktım. yavaşça gözlerimden yaşlar iniyordu, yavaşça ağlıy...

Ceset Bölüm 1: okulun ortasındaki ceset

Resim
Eskiden birine aşıktım, Ama artık kalbimi derinlere gömdüm. Bülbül gibi ötmek istedim, Ama dilimi kestim. Okulun ortasındaki ceset, Beni her gün rahatsız etti. Keşke gitmeseydi. Keşke burada olmaya devam etseydi Ama artık... Bir anlamı yok. Okul, dört yanı duvarlarla çevrili bir kutu gibi. Özellikle insanlarla konuşmayı beceremeyen kişiler için... Yani benim gibi, Ve bugünün diğer günlere göre bir farkı varsa oda yanımdaki sıra da kimsenin olmaması, sınıfta sanırım 30 35 kişi var... -dı, 34 vey 29 oldu. Gelmedi, çünkü bir daha gelemeyecek. Sabah, her şey normaldi. Herkes yavaşça sınıfa geliyor, kendi sıralarına oturuyordu, bende kara tahtayı siliyordum, öğrenciler arasında en son gelen kişi Lily oldu... Yavaşça kara tahtanın önüne geldi ve sırasına geçmedi, elinde çantası ile kara tahtanın önündeydi, tam ona bakarken o yavaşça çantasından bir silah çıkardı, işte o an dehşete düşmüştüm ama Lily durmadı ve yavaşça silahı ağzına soktu... Hiçbir şey demedi, hiçbir tepki vermedi...

Bir Tomboy + Yanlış Yerdeki adam Bölüm 1: N-ne?

Resim
Bazen hayatınız sizinle dalga geçmek için farklı yollar dener, uykunuzu kaçırır, karnınızı ağrıtır, reçel sürdüğünüz tostun reçel sürdüğünüz tarafın yere düşmesi gibi gibi, biz buna Murphy Kanunları diyoruz. ''Eğer bir şey ters gidecekse mutlaka gidecektir.'' ama işin komik tarafı, hayatın bundan bolca uygulaması. Ve sanırım hayat bana en büyük eşek şakasını yaptı, siktiğimin hayatı... Gözümü yavaşça açmıştım, hiçbir şey hatırlamıyordum. Nasıl geldiğim? ben kimim? mesleğim ne? neyin gerçekleştiği? hiçbir şey hatırlamıyordum, yavaşça ayağı kalkıp etrafa bakmaya başladım, gördüğüm tek şey bolca kum ve kaktüslerdi. Acaba Teksas da mıydım? yoksa Arizona mı? Ya da beni Avustralya'ya bile kaçırmış olabilirlerdir! ama beni neden kaçırsınlar ki? daha kendimi bile hatırlamıyordum. Bu kumdan başka bir şey olmayan topraklarda yürümeye devam ettim, hiçbir şey yoktu, cidden hiçbir şey yoktu, ama bir şey vardı! evet evet, uzakta sağlan gibi duran bir bar vardı.  Koşar...

iki manyak bölüm 3: son gece nerde uyudun?

Resim
Oh, tekrardan hoş geldiniz Küçük bey ve bayanlar. Ne? tekrardan bir hikaye mi dinlemek istiyorsunuz? bu güzel çünkü elimde size, gerçekten güzel bir hikayem var. Bu kez kurbanımız bir sanatçı, Sanat ve sanatçılar her zaman birbirine ayrı düşen kavramlardır. Mesela en sevdiğiniz resimli çocuk kitaplarının yaratıcısı eşini aldatıp eşinin intihar etmesini sağlayan ırkçı şeyler de çizmiş olan bir adam veya da Çok saygıdeğer değerli olarak kabul edilen bir oyuncunun yönetmenle beraber bir kadın oyuncuya söylemeden dümdüz o kadın oyuncuya tecavüz etmesi gibi örnekler sanatı ve sanatçıyı ayrı tutmamız gerektiğini gösteren şeyler, Ama. bazen dünyanın kötü insanlardan arınması gerek, o yüzden bazı kötü insan olan sanatçıların ölmesi gerek. O akşam gittiğimiz yer ortalama büyüklükte bir ressama uygun olacak bir malikane diyebilirim sanırım, sahibi Emma... ah affedersiniz bazen isimleri unutabiliyorum sonuçta bu cinayeti aylar aylar aylar önce işledik, ama adı Emma diye bir bayan oldu...

iki manyak bölüm 2: Ah David Ah Peter

Resim
Ben kendimi kötü biri olarak kabul ederim, hayır bunu kötü anlamda demiyorum, bu gerçek benim. ve ne saklamaya nede sahte maskelere ihtiyacım yok, ister kabul edin, ister etmeyin, ben kötü biriyim. benim ne kadarda kötü biri olduğumu anlamanız için size çok güzel bir hikaye okuyacağım, küçük beyler ve küçük bayanlar. Gene her zaman ki gibi saat akşam gibiydi şuan hatırlamıyorum, bu kez hedefimiz eşcinsel bir çiftti, iki birbirine aşık erkek, bizimde onlara verecek çok güzel bir çikolatamız vardı. Yaşadıkları yer karavan ev konteynerlerinden biriydi, işimiz çok kolaydı kısacası.  konteyner'a doğru yaklaşıyorduk Nefretin Elinde bir beyzbol sopası vardı, yavaş adımlarla konteyner'a yaklaşıyorduk ve kapısının önüne geldik, kapıyı tıklattım, ben kapının önünde, Nefret ise kapının yanında saklanarak tetikte bekliyordu, sonrada David kapıyı açtı ''Merhaba? ne istiyordunuz?'' dedi anlamamış bir ses tonu ile, ben ise ona baktım, küçük bir gülümseme ile, sonra...

iki manyak bölüm 1: bir varmış bir yokmuş

Resim
Oh, merhaba çocuklar, sonunda annenizin yanınızda Kırmızı başlıklı kız veya 3 domuzcuk dinlemekten sıkılmış olsanız gerek, biraz daha abilerinizin dinlediği hikayeleri merak ediyorsunuz değil mi? bunu anlayışla karşılamak gerek çünkü sizde büyüyüp koca koca bayanlar ve beyefendiler oldunuz, artık sizi bir kurttun 3 domuzcuğunun evini yıkması gibi baya basit ve sıradan gelen bi şeyi dinlemekten sıkıldınız, siz delikanlılar daha manyak daha farklı bi şey arıyorsunuz, siz kötülerin kazanmasını, ''iyi'' ana karakterlerin ölmesini istiyorsunuz. bana mutluluk deyin gerçek ismimden o kadarda haz etmem ve şimdi size favori cinayetlerimi anlatacağım. Öncelikle sizi birisi ile tanıştırmam gerek, Bu nefret, kendisi benim ortağım ve benimle zıttın zıttı, eğer ben sakaldan haz etmiyorsam o Ted Kaczynski kadar sakal çıkarıyor, eğer ben sarı renkleri şeyler giyiyorsam o simsiyah sanki cenazedeymiş gibi giyiniyor, eğer ben baya pozitifsem o hayatınızdaki en karanlık kişi. a...

Düş...düş

Resim
                            Ölü gibi hissett... Sanırım yine düşüyorum... Bir apartmanın onuncu katından aşağı atıldım sanırım... Bok gibi hissediyorum, aynı her gün olduğu gibi... Bu düşüş sadece bana genel hayatımı hatırlatıyor, anlamsız. Bazen ne yapsam hiçbir şey düzelmeyecek veya sevdiklerimin beni hayatlarından silmeye devam edecek gibi geliyor... Hiçbir şey yapamıyorum, durduramıyorum, engelleyemiyorum... Bazen her şey o kadar anlamsız geliyor ki ölsem kimse bana bakmayacakmış gibi hissediyorum. Sürreal bir denizin içindeyim, çıkamıyorum, çıkmaya çalışıyorum ama asla çıkamıyorum... Sadece aynı yerde yüzüp duruyorum, aynı kafa karışıklığının içinde gezinip duruyorum "Acaba iyi bir yazar olabilecek miyim?" Ya da "Acaba gerçekten iyi bir Hardcore Punk ve Post-Punk bir müzik grubu kurabilecek miyim?" Gibi düşünceler içinde kalıp hiç çabalayamıyormuşum gibi hissediyorum... Gerçekten beni unutmayacak biri...