iki manyak bölüm 1: bir varmış bir yokmuş



Oh, merhaba çocuklar, sonunda annenizin yanınızda Kırmızı başlıklı kız veya 3 domuzcuk dinlemekten sıkılmış olsanız gerek, biraz daha abilerinizin dinlediği hikayeleri merak ediyorsunuz değil mi? bunu anlayışla karşılamak gerek çünkü sizde büyüyüp koca koca bayanlar ve beyefendiler oldunuz, artık sizi bir kurttun 3 domuzcuğunun evini yıkması gibi baya basit ve sıradan gelen bi şeyi dinlemekten sıkıldınız, siz delikanlılar daha manyak daha farklı bi şey arıyorsunuz, siz kötülerin kazanmasını, ''iyi'' ana karakterlerin ölmesini istiyorsunuz. bana mutluluk deyin gerçek ismimden o kadarda haz etmem ve şimdi size favori cinayetlerimi anlatacağım.

Öncelikle sizi birisi ile tanıştırmam gerek, Bu nefret, kendisi benim ortağım ve benimle zıttın zıttı, eğer ben sakaldan haz etmiyorsam o Ted Kaczynski kadar sakal çıkarıyor, eğer ben sarı renkleri şeyler giyiyorsam o simsiyah sanki cenazedeymiş gibi giyiniyor, eğer ben baya pozitifsem o hayatınızdaki en karanlık kişi. ama nasıl ortağız derseniz, oda benimle aynı şeyden zevk alıyor, Öldürmek, Öldürmek bize bir tutku, Seksten bile daha zevkli geliyor bize, Oh bunu konuşurken favori cinayetlerimden bir tanesini hatırladım, bu cinayeti çok seveceksiniz.

Bir akşam, saat 19:00 veya 20:00'ydi galiba, McDonalds'ın önünde Ford Torino Cobra modeli bir arabanın içindeyiz ve araba tam olarak Extensional Computer Services'in binasına doğru bakıyor, hedefimiz Alex Casey diye 4 duvar arasında bilgisayardan kalkamayan bir ofis çalışanı ve aile babası, cinayet için güzel bir seçenek. saat 20:34 de mesaisi bitiyor ve evine geri dönüyor biz ise onun çıktığını görünce onu takip etmeye başlıyoruz arabayla yavaş bir hızla dikkat çekmeyecek bir şekilde onu takip ediyoruz, ve saat tam olarak 21:46 civarı evine geri dönüyor, o evine girdikten sonra biz arabamızın içinde hazırlanmaya başlıyoruz.

hiçbir iz bırakmayacak eldivenler, içi dolu susturuculu MM9 tabancalar ve içi birçok araç gereçle dolu bir çanta, ha içindekiler o kadar dikkate değer şeyler değiller, her zaman keskin bir kasap bıçağı, delici bir testere, insanın yüzünü yok edebilecek derecede güçlü bir asit falan filan işte dediğim gibi dikkate değer şeyler değil.

Arabadan yavaşça çıkıyoruz, çıkmadan önce şarjörlerimizi kontrol ediyoruz, Ev klasik bir Amerikan orta düzey aile eviydi, iki katlı bir tuvaletin ve mutfağın olduğu klasik bir evdi, buda işimizi daha da kolaylaştırıyor En azından Van Helsing değildik, Neyse sizi gereksiz açıklamaya boğduğum için affedersiniz, asıl konuya girersek, kapının önüne geliyoruz, Kapının ziline basıyoruz sonra bir ses duyuyoruz adamın eşiydi ''Geliyorum!'' diye bağırdı ve kapıyı geldi ve açtı, bende beyefendi bir tonlu sesle ''Merhaba bayan, sizi akşam rahatsız etmek istemiyoruz ama size çok güzel bir şey satmaya geldik'' Kadın şaşkın bir şekilde ikimize baktı ve bize ''Kapı da pazarlamacılık yapmak için biraz geç değil mi?'' dedi, bende buna cevabın ''Oh bayan, hiçbir şeyi pazarlamak için geç değil, bu satacağımız şey diğer gördükleriniz gibi değil, çok farklı bir şey, bir cinayet'' Kadının yüzü birden Şaşkın bir surattan Dehşete düşmüş bir yüze dönüşüverdi, tam bir şey diyecekken Nefret onun sözünü söyletmeden silahını çıkarıp onun kafasına dayar ''Hayır bayan bu ürünü reddetme gibi bir şansınız yok, sadece keyfini çıkarmanız gerek ve bağırma gibi bi şey yok çünkü eğer bağırırsanız ürün size çok daha sert bir tavır ile davranacak'' Kadın sanki dilini yutmuş ağır derecede dehşete düşmüş bir yüzle bizde bakıyordu ''Bu Bay hayır, bende Bay evet, tanıştığımıza memnun olduk ayrıca kızınızı ve kocanız Alex cassey'i görmek isteriz, değil mi Bay hayır?'' Nefret cevap vermedi ve suskunluğunu bozmadı, kadın buz kesilmiş bize bakıyordu bende ona ''Ayakta kalmayalım hadi içeri geçelim bayan Cassey.'' sonrada içeri girdik ve ben arkadan kapıyı kapattım hala Nefret soğukkanlı bir şekilde silahı kadının kafasına dayıyordu.

bundan sonrada sıkıcı birkaç kovalamaca yaşandı, sıkıcı olduğu için size anlatmamayı tercih ettim, hikayenin en eğlenceli tarafına gelirsek. Alex cassey'i ve kızı lora Cassey'i kızın odasında Ağızlarını ve ellerini bağladık, bundan öncede Telefon hatlarını kestik ve bütün evin ışıklarını kapattık, sonrada kızın odasında beşimiz varız, tabi vardık... ''Bay hayır, bu iş saat 22: 57 de bitmesi gerek, şimdi Bay Alex'in ağzını Aç'' Nefret onun ağzını açtı açar açmaz bağırmaya çalıştı ama Nefret onun karnına bir yumruk attı sonrada kalktı ve bende Alex'in yanına yaklaştım ''Nasılsın alex?'' Alex bana Korkmuş gözlerle baktı Sanki Tom tarafından yenilen Jerry'nin ölüm bakışı gibi bi şey ''E- E- eğer para istiyorsanız benim ofisimin Kasasında var 1 8 9 5'' dedi, bende ona bakarak kahkahalar baktı adam şaşkın bir şekilde bana baktı o şaşkın bir şekilde bakarken ben kahkaha atmaya devam ettim ve birden durdum, ''Eğer derdimiz para olsaydı siz mışıl mışıl uyurken biz kasayı kaçırmış olurduk... Ama biz size daha ilginç bir şeyle geldik'' sonrada kalktım ve çantadan bir beyzbol sopası çıkardım, Oh size söylemeyi unutmuşum ha kusura bakmayın. sonrada adamın yanına tekrar geldim ve sonrada beyzbol sopasını yukarı doğru tuttum ve sonra birden kafasına Ted Williams'ın topa vuruşu gibi onun kafasına sertçe vurdum adam acı içinde yere yığıldı ve ben onu beyzbol sopası ile onu vurmaya devam ettim adam acı içinde kıvranmaya devam ederken ben bundan fazlaca keyif alıyordum Kanın üstüme sıçraması yaz mevsiminde denize girme hissi ile bana aynı hissi veriyordu adamın acı içinde kıvranması ise beni baştan çıkarıyordu sonra durdum.

adam acı içinde kıvranırken bize baktı burnundan kanlar geliyordu ve bize sadece öylesine bakıyordu, bana sorarsanız kızının ondan utanması gerek çünkü onları 2 manyaktan koruyacak güçte falan olmayan 4 duvar arasında çalışıp duran bir insancıktı, sonra oda'dan çıktım ve pencerelere baktım ve bir pencereye baktığımda demir çitleri gördüm, tiz ve sert demir çitler, tam aradığım şeyler... sonra odaya geri döndüm ve adamı yukarı kaldırdım sonra benimle beraber o pencerenin önüne geldik ''Son bir söz?'' sonra adama bana dehşet içinde bana baktı ''Ne?'' ve sonra bende ona bir gülümseme ile baktım ''Bu bence unutulmaz bir son söz olmaya ideal...'' dedim ve adamı pencereden demir çitlerinin üstüne attım adamın Göğüs kafasını Deldi ve adam oradan kurtulmak için boğulmak üzere bir balık gibi çırpınmaya çalışıyordu ve kan kusuyordu, adam ölürken ben odaya geri döndüm ve ''Maalesef kurt bir arkadaşıyla ve donanımlı gelmiş bayan cassey, 3 domuzcuktan bir tanesi gitti.'' dedim, kadın bana göz yaşlarıyla bakıyordu. ''Bay Hayır, lora'nın ağzını aç lütfen'' sonrada Bay Hayır Lora'nın ağzını açtı Lora göz yaşları ve dehşetle bize bakıyordu sonra ben onun yaklaştım ve ''Hey, Hey, seni gözyaşlarınla beraber öldürmek istemiyoruz, bak ne diyeceğim En sevdiğin rock grubu ne?'' dedim kız bana gözyaşları ile beraber bakarak ''G-gun N' roses'' dedi Bay Hayır cevaptan memnun kalmasa gerek ki ''Hiç Sevmem'' dedi bende ona bakarak ''kapa çeneni'' dedim ''peki favori Gun N' roses şarkın nedir?'' dedim, oda bana ''Knockin' On Heavens Door'' bende ona gülümseyerek bakarak dedim ki ''Güzel Seçim'' dedim sonrada kaset çalarımı çıkardım ve ona sordum ''sende kaseti varmı?'' oda bana ''evet'' dedi bende ona ''nerde?'' dedim oda bana ''O-odamda yatağın yanındaki çekmecenin ikinci kısmında'' dedi ve sonrada oraya gittim ve çekmecenin ikinci kısmını açtım ve kaseti alıp odaya geri döndüm ve kaset çalara kaseti yerleştirdim ve şarkı çalmaya başladı sonrada onların önünde dans etmeye başladım ve Bay Hayır dışında rehineler bana baya garip baktı bende şöyle dedim ''Knockin' on heavens door, böyle herkes için üzücü bir şarkı gibi geliyor ama benim için eğlenceli bir şarkı, aynı Sodom - agent orange gibi.'' sonrada onlara gülümseyip baktım ve birden ''Bay hayır.'' dedim oda gitti ve bir bıçak çıkardı, sonrada Lora'nın kafası yukarı tutarak boğazını bıçakla kesmeye başlıyor, bunu görmeniz gerekirdi kan yavaşça kızın boğazından dökülüyordu Ne kadarda zevkliydi ama! sonrada annesinin kafasından tutup zorla kadına Bay Hayır tarafından boğazı yavaşça kesilen Lora'yı izletmeye başladım ''Şuna bak bayan cassey, kızınızın boğazı kesilirken ne kadarda güzel bir kız, bence kesinlikle gurur duymalısınız kızınızla!'' dedim, kadın ağlıyordu ve direnmeye çalışıp kızını öyle görmek istemiyordu ama ben zorla ona izletmeye devam ettim, Lora'nın boğazından akan kanları bana izlemesi baya zevk veriyordu... sonunda ise Nefret kızın boğazını kesti ve ayağı kalktı, bende alkışlamaya başladım ''Bravo! Bravo! Müthişti!'' diye söyledim Nefret hala aynı şekilde bakıyordu ''Hadi ama Bay Hayır Biraz Mutlu olsan ne olur?'' oda bana aynı ruhsuz ve sömürtgan yüzle bakıp ''Hiçbir şey, o yüzden mutlu değilim ya.'' dedi bende ona biraz gülerek ''Ah bay Hayır, siz ve o varoluşçu felsefeniz beni mest ediyor.'' sonra saatte baktım ''Oh şu tersliğe bak, saat daha şimdi'den 22:39 olmuş, neyse o zaman bu sanat eserini de mükemmel bir son ile bitiririz'' dedim ve kadının ağzını açtım kadın birden ''N-niye ilk önce benden başlamayıp kocamla başladınız?!'' diye bir şey söyledi, bende gülümseyerek ''bayan, siz yanlış anladınız, biz diğer katiller gibi değiliz, bizim ne Ted Bundy gibi Pornoya bağımlılığımız nede Kanlı kraliçe gibi saçma salak şeylere inanıyoruz, biz sadece Öldürmek istiyoruz ve hayır, biz sadece kadın veya erkek öldürmek istemiyoruz, insanlıktan tiksiniyoruz ve her öldürdüğümüz insan bizim için bize bir zevk dünyaya katkı sağlayan bir şey, bizim kocanızla ilgili bir derdimiz yok, hayatımda gördüğüm en sıradan insanlardan biri olabilir, ama hedefimizi biliyoruz, ve hedefimizi bildiğimiz için onun ayağını bırakmıyoruz eğer anladıysanız, öldürdüğümüz kimseden de pişman falanda değiliz bayan.'' kadın öylece dona kaldı ve biraz sessizlik oluştu sonrada ''Neyse, zaman kaybediyoruz'' diyip kalktım ve Mutfağa gittim, biraz gezdikten sonra buzdolabına baktım ''Burada bir yerlerde olsa Gerek... AHA!'' dedim ve bulmak istediğim şey olan sütü aldım, odaya geri döndüm ''Tekrar merhaba bayan'' dedim ve sütü açıp kadının üstüne dökmeye başladım ''Süt, kemiklere iyi gelir, kalsiyum kaynağı, bu gibi cinayetlerde sütü baya içmeniz gerekir Bayan!'' kadın zar zor yerde sağ sola gidip kurtulmaya falan çalışıyor bende onun üstünde süt dökmeye devam ediyorum ve Bütün süt bitiyor, sadece son bir damlası kalıyor, bende sütün son damlasını dilime koyuyorum ve ona bakıyorum, kadının üstü başı süt ile doluydu ve kadın sanki ağzındaki sütü kusuyordu sonra onun yanına yaklaştım ve ona gülümseyerek baktım, ve sonra kalkıp Nefrete baktım ''Bay hayır? bu kez nasıl öldüreceksin?'' Sonra kadının yanından birkaç adım geriye uzaklaştım. Nefret Çantadan bir testere çıkardı ve kadının yanına geldi, ilk başta elini veya ayağını keseceğini sandım ve bu işlemler uzun süreceği için ilk başta hayal kırıklığı ile ona baktım, sonra amacının o olmadığını fark ettim. Nefret yavaşça kadının yüzünün üstüne yerleştirdi ve kadının yüzüne zarar vermeye başladı, kadının yüzünden kanlar çıkmaya başladı gözleri göremeyecek kadar oldu burnu baya ağır derecede zarar görmüş ve dudakları patladı. Ben zevkten dört köşe olmuş şekilde dans etmeye başladım, her Nefretin hızı arttıkça benimde hızım dans etmekte artıyordu, mükemmel derecede bir zevk aldım kendimi sanki Bobby Farrel gibi dans ediyordum. sonra Nefret kadının boğazını birden kesiverdi ve kadın oracıkta mükemmel şekilde öldü. ben yavaşça dışarı çıktım oda benim arkamdan dışarı gelir kapının önünde dururuz ''bir sigaraya hayır der misin?'' dedim oda bana ''Hayır ama bir sigara vereceksen evet'' bende ona ''Demek ki sigarayı istemiyorsun?'' oda bana bakıp ''Amına koyduğum sadece bana bir sigara vereceksin'' dedi sinirle bende ona sigara paketinden bir sigara veririm ''al bakalım'' dedim oda sigarayı aldı ve dudağına koydu sonrada sigarayı çakmağı ile yaktı ve içmeye başladı, bende ağzıma sigara koyup yaktım ve içmeye başladım ''Ne geceydi Ama! müthiş bir geceydi'' dedim, o hiçbir şey demedi. tam arabaya gidecekken bir şey hatırladım ve hemen koşarak demir çitlerin yanına gittim, Alex nasıl oluyorsa hala hayatta kalmış ama hala acı içinde kıvranıyordu ''ahhhhhh, ne kadar yazık, böyle aciz bir şekilde kalmak yerine öldürmek daha iyi baya alex'' dedim ve Susturuculu mm9 ile onun kafasına doğru nişan alırım oda bana aciz bir şekilde bakar, ''iyi geceler Bay Alex'' dedim ve onun kafasından vururum ve Ölür. sonra arabaya tekrar gidip binerim, sonra Nefrete bakarım ''Bence gene duş alman lazım'' sonra alex bana elinde sigara ile kızgın bir şekilde bakar ''Bunu tekrarlayıp durmasana amına koyim duş alacaksam alırım Seni ilgilendirmiyor'' dedi sinirli bir ses tonu ile bende ''Peki peki'' diyerek geçiştirdim, sonra arabayı çalıştırdım ve eve doğru sürmeye başladım. 

İşte buna cinayet derim! Nasıl anlatırım bilmyiroum çünkü bütün her şey basit ve müthişti, Favori cinayetlerimden bir tanesiydi benim için ve sizde kesinlikle bu cinayeti beğendiniz, sizde bu yeni masalın ilk kısmını beğendiniz, ama biraz daha da var küçük bayan ve baylar.



Devam edecek............


Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Saçma sapan, Nasıl açıklayacağımı bilmediğim, Kısa hikayeler. Bölüm 1: bütün bir yol nereye gidiyor? - Vault Boy

Ceset Bölüm 1: okulun ortasındaki ceset

Saçmalığın Evi