Saçmalığın Evi

                       Her türlü saçmalık 


Evler, evler, evler. Kimileri için buraları hep sıcacık yatağında yatmak ya da beyninin erimesine sebep olacak bir Ego ölümü yaşatacak mastürbasyonların yapıldığı yer olarak tasvir edilir... Ya da karalamalar, şifreler ve varoluşsal sancılar ile resim edilir...

Oh, durun ilk önce ben size kendimi tanıtayım... Ben Üçgen Kafa Lamarues, Bu Pornografik içerik bağımlısı Kalemsup, sinir problemleri olan Peona ve intihar şakaları yapmaktan başka bir şey yapmayan Laponu. Hepimiz beraber iki katlı leş gibi bir evde yaşıyoruz.

Ama bugün özel bir gün, bugün KUTSAL bir gün... çünkü bugün "HER TÜRLÜ SAÇMALIK" günü. Bu kutsal günlerde hep Captain Beefheart açılır ve bu BOKTAN evin içinde olabilecek en saçma sapan duruma gelinmeye çalışılır...

(CAPTAIN BEEFHEART AND HIS MAGIC BAND - FROWNLAND ÇALIYOR)

Oturuyoruz, tam anlamıyla bir rahatlama ortamı... Ben ayrı bir koltukta diğerleri ise aynı koltukta oturuyordu, herkes suskun ve hiç kimse konuşmuyordu... derken birden sessizliği Laponu bozdu. "Hey, Şuan ne yapmak istediğimi biliyor musunuz?" Dedi, bende gözümü ona çevirdim ve ona. "Ne yapmak istiyorsun?" Diye sordum, oda bana rezil mi rezil ağzıyla sırıtarak. "İntihar etmek." Dedi, ve "hi hi" güldü. Sonra bende "Peki şuan benim ne yapmak istediğimi biliyor musunuz?" Dedim, Laponu aynı sırıtış ile bana baktı. Bir anda sehpanın üstüne çıktım ve "TAM ANLAMIYLA SAÇMALIK İSTİYORUM!" Söyledim, bağırarak ve dans ederek.

Delirmiş gibi dans ediyordum, sanki delirmiş bir at ya da orta Doğu'daki bir dansçıymış gibiydim... sonra birden Kalemsup'ın yine o pornografik dergilerden bir tanesini okurken gizlice mastürbasyon yaptığını fark ettim, birden önüne atladım ve atladığım gibi Kalemsup'un elindeki dergiyi kaptım, ve biraz göz gezdirdim...
-Vay Vay...
+D-dur, Geri ver onu!
-31 çektiğin karakter 16 yaşında, sen gerçekten bir sik kırığısın.

Bunu dedikten sonra sehpadan uzaklaşıp evin ortasına geldim, çakmağımı çıkardım ve dergiyi yakmaya başladım, sonra yere attım, kıvranarak yanıyordu... Sonra Kalemsup sinirden ağlarcasına yanıma geldi ve kırık sesiyle "B-ben o karakterin 16 yaşında olduğunu hiç bilmiyordum." Dedi. Bende ona "Bilmiyor olabilirsin, ama pornonun tüketim toplumundaki ve kapitalizm'deki önemini bilmiyor musun? ya da hiç mahvedilen hayatları duymadın mı ha?" Dedim, oda hiçbir şey demedi. "Tabi ki susacaksın, sen bağımlı bir geri zekalısın." Dedim, sonra koltuğuma yavaş adımlarla geri döndüm... 

Ateş yanıyor.

(CAPTAIN BEEFHEART AND HIS MAGIC BAND - HER EYES ARE A BLUE MILLION MILES ÇALIYOR)

Peona sanırım çalınan müzikten hiç hoşnut değildi... Gerçi hoş, kendisi Captain Beefheart'dan nefret eder. Onun için Captain Beefheart, sadece saçma sapan sesler çıkararak garip olmaya çalışan bir ergen gibi olduğundan bahseder... Benim entelektüel bakış açımın yanına Peona'nın sığ bakış açısı, aynı Lenin ve Stalin arasındaki düşünce farkları gibiydi. 

Tabi Peona bunu dışa yansıtmadı ve huysuz huysuz bakarak oturmaya devam etti. Ben bu tür ortamları yatıştırmak için genel olarak kitaplardan alıntılar okurum, bu alıntılarla beraber ortam bir tık daha yumuşar... O yüzden koltuğumdan kalktım ve kitap rafına doğru gittim, Sonra gözümü kapattım rastgele bir kitap seçtim ve o kitabın 27'inci sayfasını açtım ve Onların duyabileceği bir ses tonuyla alıntıyı okudum...

"Ben bu filmi daha önce gördüm. Sonunda filmdeki herkes kafayı yer."

Sonra Peona huysuz bir şekilde bana baktı. "Ne demek bu şimdi?" Dedi ve birden Laponu, ortaya dalarak. "Bence intihar etmek için söyledi." Dedi ve yine "hi hi" güldü... Benim ise bu duruma tepkim baya sakin oldu. "Kitap alıntıları okuyorum. böyle bir ortamda kitap alıntıları okumak gerçekten çok iyi gelir... Mesela..." Dedim ve yine hangi kitap olduğuna bakmadan tekrardan rafa yerleştiririm ve yine gözümü kapatıp rastgele bir kitap daha seçerim ve yine rastgele bir sayfa açarım.

"Artık dünya, sımsıkı kapalı bir vagondu." Okudum, yine aynı ses tonuyla.

Sonra Peona. "O bok kokan ağzınla kitap alıntıları okumayı keser misin? Gerçekten sinirlerimin üstüne gidiyorsun şuan." Dedi... Tabi ben bu sözlere biraz alındım. "Ne demek ağzım bok kokuyor!? Dişlerimi sadece 1 ay temizlemedim Peona, hem zaten birkaç tane daha alıntı okuyup oturacağım yerime." Dedim... Oda bana umursamaz bir ses tonuyla. "Peki peki, hadi git ne okuyorsan oku." Dedi.

Sonra yine aynı şekilde hangi kitap ya da hangi sayfada olduğuna bakmadan yine bir kitap alıntısı okudum.

"-Fransızlardan nefret ediyorsun, değil mi? 
+Bayım, ben herkesten nefret ederim."

Yine aynı ses tonuyla okumuştum ve bu kez konuşma seslerini bırakın, bir cismin sesi bile çıkmamıştı...

Sonra yine aynı şekilde rastgele bir kitap çıkarıp yine rastgele bir sayfasını açtım ve yine aynı ses tonuyla okumaya başladım.

"-Annem gelecek birazdan. Beni almaya gelecek. Sonra da gideceğiz. Doktora telefonda söylemiş. Bana hiç kızmamış. Senin annen de gelecek mi?
Zargana gözlerini açtı. Başını yavaşça çevirip Alex'e baktı. Ve konuştu.
-Öldür kendini
Alex ağlamaya başladı."

Sonra birden Peona'nın sesi duyuldu. "Yeterince okudun artık, hadi otur." Dedi, bende ona "peki o zaman, ama senin bana yaptığın bu saygısızlık asla kabul edilebilir bir şey değil hanımefendi." Dedim, oda benim bu sözlerimi geçiştirerek. "Tamam, aynen şimdi yerine geç ve otur." Dedi... Bende aynı koltuğa tekrardan oturdum ve yine o bozuşuk suratlara baktım. protesto etmek isterdim ama şuan gerçekten üşeniyordum...

Ateş yanmaya devam ediyor...

(CAPTAIN BEEFHEART & HIS MAGIC BAND - I'M GLAD ÇALIYOR)

Yine ortalık sessizleşmişti... Kalemsup mastürbasyon yapmak için zamanı kolluyor, Peona her zaman ki gibi gergin ve bende öylesine gülümseyerek oturuyordum... Ama Laponu da sanki bir şeylerin tersti... Sonra birden Laponu ayağa kalktı ve ağzını açtı... Ağzını açar açmaz tonlarca kelime dökülmeye başladı...

"Biliyor musunuz, aslında intihar etmeyi uzun zamandır düşünüyordum. Her ne kadar çoğu zaman bu konu hakkında şaka yapsam bile... intihar düşünceleri içimi sanki bir parazitmiş gibi kemiriyordu. Hayatım hiçbir zaman iyi bir yöne gitmedi, her zaman yokuş aşağa bir dağdan iniyormuş gibi yaşadım, daha çocukken babam tarafından tecavüze uğradım, okulda benimle hiçbir kişi arkadaş olmadı ve olanlarda beni kullanıp kenara attı... iş bulmak konusunda da hiçbir boku beceremedim. Şiir yazdım yaktılar, ofiste çalıştım belgeleri dosyalayışımı beğenmediler, çıraklık yaptım dövdüler, bir şeyleri tamir etmeye çalıştım aynı hayatım gibi çöktü, hatta fabrika da çalışmaya başlamıştım. Bir parmağımı kaybettim... Ne yaparsam yapayım bu bok çukurundan bir türlü çıkaramadım, anti depresanlar ya da diğer ilaçlar bu sonsuz mutsuzluğuma çare olmadı. Artık öyle bir döneme denk geldim ki en son ne zaman mutlu olduğumu bile hatırlayamıyorum." Dedi ve gözlerinden litrelerce gözyaşı akmaya başladı. "Gerçekten çaresizim, gerçekten acınası bir durumdayım. Bütün bu intihar hakkındaki yaptığım şakalar benim kalbime saplanan bu kalın ve litrelerce kan akıtacak kadar keskin bıçağın yaralarını saklamak içindi... Ben öldüm, cesedimi kimsesizlerin mezarına gömdüler. Ben öldüm ve beni hiç hatırlamadılar. Ben acınası biriyim, ben zaten öldüm, boğazımdan bir bıçak geçse hiçbir şey değişmez. Elveda beni umursamayan dünya, Elveda Boktan dünya ve elveda kötü insanlar..." Dedi... birden cebinden bir bıçak çıkardı ve boğazını kesti, sonra da yere yığıldı... Bütün kan, Kalemsup'un yüzüne döküldü.

Ateş hala yanmaya devam ediyor...

(DAVID BOWIE - HEROES ÇALIYOR)

Arkadaşlık. bir yalandan ibaret. Siz hiç karşılıksız arkadaşlık gördünüz mu? Ben hiç görmedim, hepsi sadece yalanlardan ibaret. Bir süre arkadaş olursunuz sonra nedensiz bir şekilde onların hayatlarından götünüzden tekme yiyerek dışarıya çıkarıldığınızı görürsünüz. 'ama Lamarues, bunlar senin arkadaşların değil mi?' diye düşünüyorsanız hayır, onlar sadece bu evin kirasını ödeyen aşağlık köleler... 

Bunları Laponu'nun 1 saattir soğuk olan cesedine bakarak düşünüyordum. Boğazını kestikten sonra ben ve Peona onu sehpa'nın üzerine çıkardık, bir sargı beziyle fışkıran kanı durdurmaya çalıştım ama nafile, cesedin beti benzi atmış ve onun gözlerindeki ışık artık bambaşka yerlere gitmiş, ışık ile karanlık yer değiştirmiş ve artık önümüzde uyuşmuş, donmuş, kanla dolu bir yüz vardı... Bize doğru bakıyordu, umarım cennette mutludur. Tabi öyle bir yer varsa...

Tekrardan koltuğuma oturdum, Peona'ya baktım. Hala şok içinde Laponu'nun cesedine bakıyordu... Ama sonra biraz rahatlamaya başladığı yüz hatlarından belli oluyordu... Sonra birden ağzını açtı ve bana doğru bakıp.

"Biliyor musun? David Bowie gerçekten beni en rahatlatan şarkıcılardan biri olabilir. Özellikle bu şarkı, her dinlediğimde pamuk gibi hissediyorum... Gerçekten beni bütün bu gerginlikten kurtar-" tam sözünü bitirecekken birden "David Bowie bir pedofili." Dedim, oda bir anlığına anlamadı ve şoka girdi, bende konuşmaya devam ettim... "İki reşit olmayan kıza tecavüz etti ayrıca hitler'e ilk Rock yıldızı dedi..."

Peona yavaşça ayağa kalktı, plak çaların yanına gitti... Sonra birden plak çaları aldı ve duvara doğru fırlattı.

Ateş yanmaya devam etti, ediyor...

(BLOODHOUND GANG - THE TEN COOLEST THINGS ABOUT NEW JERSEY ÇALIYOR.)

Ben ve Kalemsup, Peona'ya bakıyorduk. Sonra koltuğumdan kalktım ve ona doğru yaklaştım... "Bunu almak ne kadara patladı haberin var mı?" Dedim biraz sinirli bir tonla... oda hiçbir şey demedi ve beklemediğim bir anda elimi sertçe tuttu ve kırık plağın parçasıyla parmağımı kesti, o kadar aniydi ki nasıl tepki verebileceğimi bilemedim ve en sonunda durduğunda... Parmağım kopmuştu, bıraktığında yere yığıldım ve yavaşça sürünerek onun yanından uzaklaşmaya çalıştım, Peona birden bütün ilgisini Kalemsup'a çevirip ona doğru yürüdü ve birden onun yüzüne sertçe bir yumruk attı, o kadar sert ki Kalemsup sehpa'nın üstüne düştü ve sehpa bu kadar ağırlığı kaldıramadığı için çöktü, Kalemsup Laponu'nun cansız bedeni ile yan yana geldi... 

Bende o arbede sırasında plak köşeme doğru gitmeye çalışıyordum... Peona ise birden koltuğun üstüne çıktı ve Kalemsup'un yanına geldi... Kalemsup daha şoktan çıkamamışken Peona birden onu sertçe tekmelemeye başladı ve onu sürünemeyecek bir hale getirdi... Sonra birden onun pantolununu çekti çıkardı ve onun şortunu da çıkarıp Kalemsup'un penisini dışarı çıkardı... Plağın en keskin tarafını penisin köküne getirdi ve Kalemsup'un penisini kesmeye başladı, kalemsup acı içinde çığlıklar atıyordu, Peona'ya durması için yalvarıyordu... Ben plaklarımı sakladığım çekmeceye doğru sürünerek en sonunda ulaştım, ve elimi duvara koyarak yavaça kalktım. Arkada Kalemsup'un yalvarış ve acı içindeki son nefesiyle çıkardığı çığlıklar duyulurken ben çekmeceyi açıp Frank Zappa'nın Sheik Yerbouti'nin plağını alıp kırdım, sonra bütün o bağırışlar birden kesildi... Arkama baktığımda Peona'yı gördüm... Onun yüzündeki öfke cehennem ızdırabından bile daha acıydı, gözleri aynı avını kovalayan kaplanların gözleri kadar keskindi, eli kan içindeydi ve duduklarına bile bu öfke fark edilebiliyordu... Sanırım "Dişi öfkesi" dedikleri şey bu olsa gerek... Sonra birden beni karnımdan yumruklayıp beni yere düşürdü sonra beni tekmeleyip çevirdi derken, üstüme bindi ve boğazımı sıkarak beni boğmaya başladı... 

Yavaşça görüşüm bulanık bir hal almaya başladı

Sanki bilincimi kaybedecekmişim, ölecekmişim gibi hissediyordum.

İyi yandan bakarsak, belki cennette Janis Joplin ya da Charlie Chaplin ile buluşabilecektik... Hatta Bruce Lee, Rod Serling, Jimi Hendrix, Jim Morrison, Pablo Picasso, Jack Haley, Frances Farmer, Tarjei Vesaas, Jack Kerouac, Pier Paolo Pasolini, Yukio Mishima, Sabahattin Ali, Nazım Hikmet hatta ve hatta Edgar Allan Poe ile bile konuşabilecektim...
...........................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................
                                 Boşver.

Sonra birden elimdeki kırık plağın parçasını Peona'nın boğazına sapladım ve onun boğazını kestim.... yere yığıldı, nefes almaya çalışıyordu ama sadece kendi kanında boğuluyordu ve yavaşça bütün hareket kabiliyetini kaybediyordu...

yavaşça ayağa kalkıp koltuğun önüne oturdum ve hala yanan ateşe bakmaya başladım...

Dürüst olmak gerekirse, bu son "HER TÜRLÜ SAÇMALIK" günüydü... Bundan sonrası yok, bundan sonrası sadece boşluk ve karanlıktan ibaret. Bu durumun boktanlığı benim en sinirimi bozan şeydi, Peona dümdüz benim boğazımı o plak parçayla kesip öldürebilirdi, ama onun yerine boğmaya çalıştı sanki kötü yazılmış bir korku filmindeymiş gibi ve aynı o katil karakterler gibi davranıp en sonunda ya ortadan kaybolmaları ya da ölmelerinden farksız ve klişe bir durumdu... Sanırım yine yalnız kalacağım, muhtemelen kirayı ödeyemeyeceğim ve bu yüzden evden atılacağım... şu saatlerde dışarısı buz gibidir ve eğer dışarı atılırsam bende ölürüm, hipertermi'den dolayı... İşte, bütün bu olaylardan sonra bir ders çıkarıyoruz... Sakın kutsal günlerde Captain Beefheart dışında başka bir şarkıcıyı çalmayın

Son...

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Saçma sapan, Nasıl açıklayacağımı bilmediğim, Kısa hikayeler. Bölüm 1: bütün bir yol nereye gidiyor? - Vault Boy

Ceset Bölüm 1: okulun ortasındaki ceset