Seks Bombası 666 Bölüm 1: Kozmik Ziyafet

                  Bölüm 2: Kozmik Ziyafet

Oh merhaba, neden şuan size karşı pijamalarım üstümde ve tavşan temalı terliklerim ile konuşuyorum değil mi? Eh ilk bölümde yapılan türkçe yazım hataları hakkında konuşup dalga geçmek için buradayım ve size karşı konuşuyorum. İlk öncelikle bütün o rezalet yazım hatalarının sebebi biz karakterler değiliz, bu suç bizi yazan kişinin amatörlüğünden, dikkatsizliğinden ve aptallığından kaynaklı... Yazar cidden o kadar boktan biri ki eğer kendinden nefret etmeyi bırakıp enerjisini hikayelere ve yazarlığa harcasaydı daha da iyi bir yazar falan olabilirdi. Peki o ne yaptı? David Bowie'nin Queen Bitch şarkısı gibi davranıp durdu... Yazar, eğer bunu okuyorsan sana bir mesajım var... umarım Spagetti Canavarı götüne bütün bir gezegeni sokar, Ramen.

Tuvaletten Jimmy "Alex, yeni bir bildirimin var... UGHHHHHH!" Jimmy kusmaya devam etti, "Eğer tuvaletteysen o zaman nasıl bilgisayardan gelen bildirim sesini duydun?" Jimmy Aynı şekilde "Sesini en yüksek seviye de koyduğun için olmasın? UGHHHHHH!" Dedi ve kusmaya devam etti. "Oh doğru, ben hep sesi en yüksek derecede koyardım... Oh size 30 35 dakika önce ne yaşandığını anlatmadım değil mi?"

30 VEYA 35 DAKİKA ÖNCE

Jimmy'nin odasında hep bir kapı olur, o kapı ile bambaşka evrenlere gidip farklı farklı şeyler getirir, Mesela The Doors - The End albümü, Komünist Monopoly, Bir dilim ahtapot pastası ve humanoid bir canlıdan yapılan lazanya... Bugün de Jimmy farklı bir evrenden geçerek farklı bir şey getirdi, baya farklıydı aslında. Bir OUIJA tahtası, ilk önce anlamamıştım sonra Jimmy bana yine o ruhsuz ses tonu ile ne olduğunu anlattı 

(Ouija bir ruh çağırma tahtasıdır, genel olarak eğer evinizde bir ruh varsa Ouija tahtası ile onunla iletişime geçebilirsiniz... Bazen ben bile bazı ruhları göremeyebilirim. Not: Sakın evinizde denemeyin çocuklar.)

Oturma odasında Ouija tahtasını masanın üstüne koyduk ve Ouija tahtasını kurduk. Sonrada yavaşça üçgeni alıp kelimeler üstünden "Merhaba" yazdık, bir süre cevap yoktu... Sonrada üçgen birden hareket etmeye başladı... "A, b, i." Yazıyordu, yavaşça üçgeni "N, E, ?" Yazdım.

Jimmy hiç tepki vermeden bakmaya devam ediyordu ve tam esneyecekken birden ışıklar kapandı, sonrada yavaşça tahtanın içinden pembe dumanlar çıkmaya başladı, ve sonrada ben "Ah bende böyle dumanların evde olmasını istiyord-" diyecekken birden Ouija Tahtasının içinden bir hayalet çıkar ve "ABİ BANA BİR DOLAR LAZIM VERMEZSEN SENİN İÇ ORGANLARINI SATARIM!" Der. "oh bende tam organlarımı yeniletsem mi diye düşünüyordum." Diye cevap verdim, ve birden Jimmy Hayaletin üstüne kustu. Sonrada hayalet Jimmy'e fena kızdı, hayaletin yüzünü görmeliydiniz, tam anlamıyla kızgın bir ayyaş gibiydi. "SEN NE HAKLA BANA KUSARSIN!" Dedi, sonrada Jimmy "Çok Çok özür dilerim sadece kötü durumlarda kusarım baya özür dilerim, Ş-şuan kendimi hiç iyi hissetmiyo-" Sonra Jimmy bayıldı... VE İÇİNDEN ORAMO ÇIKTI!

Hayalete bu kez hiçbir şey demeden dadandı, hayaleti her yere vurdu, duvarlardan yerlere, yerlerden göklere, göklerden kapılara, kapılardan pencerelere, pencerelerden Odalara... Oramo dümdüz onun içinden geçiyordu -En azından sigortamız tam ve evdeki her şeyi güçlü maddelerden falan yapmıştık.- sonrada Oramo "biraz" fazla Hayaleti dövünce onu durdurmaya çalıştım ama Oramo durmadı hatta beni de duvara fırlattı, beni duvara fırlattıktan sonra bir şey hatırladım. "Bir dakika, eğer ışıklar kapandıysa, elektiriklerde gitmiştir, o zaman... BİLGİSAYAR KAPANMIŞTIR!" Dedim, ve hemen odama gidip bilgisayarı açtım.

İşte o anda da Yuki geldi -Uzaylı, hiçbir cinsiyeti olmayan (muhtemel çift cinsiyetli, biraz kafa karıştırıcı.) En iyi arkadaşım.- elinde içi donut ile dolu bir kutu ile içeri girdi, "Alex, Donat geti- Ne?" Dedi, bende odadan çıkıp Yuki'nin yanına gittim. "Oh merhaba Yu. Jimmy ve Oramo işte, biliyorsun... Birkaç dakikadır hayaleti fena dövüyor. Oooo Donat!" Dedim ve kutudan bir donut aldım -Çilekli.- sonrada yemeye başladım... O daha pek olayı kavramamıştı. 
"Peki, gidey-" 
"Git." Dedim, kendisi hala pek bu tür olaylara alışamadı da. Sonrada, "Peki." Diyerek gitti. Bende öyle Oramo'nun hayaleti dövmesini izledim... Birkaç dakika sonra durdu ve Jimmy'nin içine geri döndü. Jimmy yavaşça kafasını kaşıyarak kalktı. "Ahhhhhh, yine mi?" Dedi, bende ona "Evet." Dedim... "Hassiktir cidden bok gibiydi." Dedi.

Sonrada her ikimizde baygın hayalete baktık... Sanırım Oramo pek dilencileri sevmiyor çünkü hayaletin ağzına öyle bir sıçmış ki hayalette bolca morluk ve yara var -Hayaletlerde morluk veya yara olmaz öyle bir şeyin olması için fazla güç kullanmanız gerek.- Sonrada Jimmy "Ne yapalım?" Dedi, bende ona. "Uhhhhhh Tahtanın içine sokalım." 
"Ummmmm tamam o zaman." Dedi, sonrada her ikimizde hayaleti tahtanın içine doğru götürdük -biraz ağırdı.- sonrada Hayaleti tahtanın içine koyduk ve tahtayı kapattık. "Jimmy, bu Ouija tahtasını nerden buldun?" Oda bana "Bilmem, bana sakallı ve kirli bir ayyaş hediye etmişti." Dedi, sonra birden elini ağzına koyup tuvalete doğru koştu ve orada kusmaya başladı. Bende pijamalarımı giydim ve tavşan temalı terliğimi giydim ve kütüphane odamda oturdum.

Evet 30 35 dakika içinde bütün bunlar yaşandı... Ne kadarda güzel bir gün, ciddiyim. Oh! Doğru işimiz vardı.

                      KOZMİK ZİYAFET!!

Bu kez gittiğimiz müşteri orta yaşlı Obur bir erkekti. Evine geldiğimizde genel olarak depresyona girmiş bir insan bireyin evi gibiydi, çokta düzenli bakıldığı söylenilemez hatta rezaletti, sonra adamın yanına geldik "Merhaba biz Seks Bombası 666'nın sadece 1 2 tane olan önemli kişileriyiz." adam bize öylece baktı, merhaba bile demedi. "Ummmm sorun nedir?" Dedim. Oda bana "Biri bana kozmik bir şey yedirdi. Artık ne yedirdiyse hiç iyi hissetmiyorum sadece kusmak istiyorum, ama kusamıyorum." Dedi, "Ne? Kozmik derken?" Oda bana "bilmiyorum ama adam bana sadece kozmik bir yemek olduğunu söyledi ve zorla yedirdi." Dedi.

Adamın anlattıklarını biraz düşünmeye başladım... "Kozmik, adam, yemek... KOZMİK ADAM YEMEK! SEN YAMYAM MISIN?!" Dedim, adam ağlamaya başladı. "Oh hayır ben adam yemedim. hiçbir şey bana yardımcı olmuyor, bütün hayatım tam anlamıyla bok. Hiçbir şey iyi gitmiyor ve yapmak istediğim her şey bok yoluna gidiyor, hikaye yazsam kimsede okumuyor." Diyerek ağlamaya başladı -aslında anlattığı şeyler başka birini hatırlattı, neyse.- Sonra gidip ona sarıldım. "Hayır, ağlama seni üzmek istememiştim sadece küçük bir şakaydı." Dedim, adam ağlamaya devam etti bende ona sarılmaya...

Sonrada Jimmy birden gelip adama zorla gofret yedirdi. Bende ona "Hey ne yapıyorsun!?" Dedim, oda bana "Ummmmm adam büyük ihtimalle Humanoid bir canlıdan yapılan lazanyadan yemiş." Bunu dedikten sonra adam masanın üstüne kustu.

Sonrada Jimmy "Bu lazanyayı herkes yiyemez çünkü genel olarak seçilen humanoid canlılar hep değişkenlik gösterir o yüzden de bazı humanoid canlılar normal insanlarda Rezalet hissetme, kusma isteği, kusmanın engellenmesi durumu yaşatır... Sanırım biraz fazla gereksiz detay verip okuyucuyu sıktım." Dedi. Bende ona "Evet, evet sıktın Jimmy. Ama seni seviyorum." Dedim ve ona sarıldım. Adam daha hiçbir şeyi kavrayamamıştı öyle bakakaldı, bende Jimmy'e "en iyisi bu adamın evini temizleyelim. Zaten yapcak çok işimiz yok." Dedim oda bunu kabul edip beraber evi genel olarak temizledik. Ve adamın evinden çıktık.

Yine akşam olmuştu, her akşam ki gibi yine kutu biralar ile parktaydık. Jimmy ile öylesine konuşuyorduk, insanlık, evrenler falan filan klasik şeyler sonrada Jimmy "Cream mi? Yoksa The Doors mu?" Diye sordu, bende ona. "Biraz zor bir soru, Cream'i çok seviyorum, hem de çok... Ama The Doors'ı da aynı şekilde seviyorum. Aslında her ikisini de aynı anda seviyorum... This is the end, beautiful frieeeeeeeend." Dedim ve yere uzandım. 
"Peki sen?"
"The Doors." Dedi. "Neden?" Dedim, oda bana. "Bilmiyorum, ama cidden çok seviyorum. Şarkılarındaki gitar soloları, Jim'in Vokal performansı ve derin sözleri... çok güzel geliyor... Sanırım en sevdiğim grup bile diyebilirim." Dedi... Sonra birden "GLORİA!" Dedim, Jimmy'de "Hayır, onun konusunu açma." Diyerek güldü... Ve Yuki elinde aynı donat dolu kutu ile geldi. "Sizi, uzun süredir arıyordum." Dedi. 
"Çok özür dilerim Yu." Dedim.

Devam edecek... Evet böyle bitirmeyi tercih ettim.


Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Saçma sapan, Nasıl açıklayacağımı bilmediğim, Kısa hikayeler. Bölüm 1: bütün bir yol nereye gidiyor? - Vault Boy

Ceset Bölüm 1: okulun ortasındaki ceset

Saçmalığın Evi